Bence okumamamızın nedeni küçüklüğümüzdeki yanlış
yönlendirmelerdir. Çoğu insan küçüklüğünde bu alışkanlığı kazanamaz. Özellikle
bizim kültürümüzde kitap okuma oranı gerçekten çok düşük. 2012 araştırma
sonuçlarına göre Türkiye de 100 kişiden 4,5 kişi kitap okuyor. Durum ortada her
şeyden önce bu durumu değiştirmeye kendimizden başlamamız gerekiyor. Kendi
çocukluk yıllarımı düşünüyorum etrafımda benim için örnek olan insanların hiç
birinin kitap okuma alışkanlığı yoktu. Ve o zamanlar etrafımda böyle gördüğüm
için kitap okumanın zaman kaybı olduğunu düşünürdüm. Öğretmenlerin kitap okuyun demeleri de havada
kalıyordu çünkü bu konuda bir şey yapılmıyordu.

Kitap okuma alışkanlığı kazanmak için en uygun yaşlardan
biri ilkokul yaşları. Özellikle bu yaşlarda kendimize örnek olarak
belirlediğimiz kişilerin kitap okuma alışkanlığı olması gerçekten çok önemli.
Bunu yine kendi hayatımdan yola çıkarak örneklendireceğim. Benim ortaokul
yaşlarında bir kardeşim var. Bu anlatacaklarım olduğunda 3. Sınıf öğrencisiydi.
Beni ne zaman kitap okurken görse oda eline bir masal kitabı alır yanıma oturup
okumaya başlardı. Türkiye’nin bu içler acısı okuma oranını değiştirmek herkesin
kendinde başlayabilecek bir olgu. Bu durumun bir domino etkisi yaratabileceğine
inanıyorum.
Şimdi başka bir noktaya daha değinmeden geçemeyeceğim.
Hepimiz çocuklarımıza yararlı alışkanlıklar kazandırmak isteriz. Fakat şunu
unutmamalıyız ki onlar bizim varlığımızdan bağımsız bir bireydir ve her birey
gibi kendi seçimlerini yapma özgürlüğüne sahiptir. Çocuklarımızı olmasını
istediğimiz gibi bir birey olması için zorlamaya kalkarsak bu onların bir birey
olamamasına neden olabilir. Onların varlığına saygı duyduğumuzu her zaman
hissettirebilmek gerçekten çok önemli…
Çocukken ben de pek kitap okumazdım. Resimli kitaplara ve ansiklopedilere bakardım genelde. İnsanın ilgisini çekecek konuları tesbit etmesi zaman alıyor.
YanıtlaSilKatılıyorum insanın ilgilerine yönelmesi biraz zaman alabiliyor.
Sil