5 Nisan 2016 Salı

GESTALT TERAPİ



Fritz Perls, Laura Perls ve Paul Goodman tarafından 1940' lı yılların sonlarında geliştirilen Gestalt terapi yaklaşımı, algısal, bilişsel, kişiler arası ve davranışsal yaklaşımların sentezlendiği bütünleyici bir sistemdir.


Gestalt terapide, ana kuram, bir bütün parçalarının toplamından daha fazla ve daha farklıdır önermesidir. Gestaltçılara göre 2 kere 2 herzaman dört etmez, tek doğru diye birşey yoktur ve bu doğrularıda insanın kendi bakış açısı belirler
.
Bu kurama göre önemli olan şey sadece bir bütün olarak insanın tek başına ele alınışı değildir. Ayrıca insanın çevre ile ilişkisini bir bütün olarak ele alır ve "şimdi ve buradaya" odaklanır. Gestaltçılara göre terapist ile danışan arasındaki ilişkide çok önemlidir. 


Gestalt yaklaşımına göre;

•Her birey kendi çevresinin bir parçasıdır ve onu çevresinden ayrı olarak anlayamayız.
 

•Her birey beden, duygular ve düşüncelerden oluşan bir bütündür ve bunlar birbirleriyle ilişkili olarak işlevsellik kazanır.
 

•Her birey çevresiyle temasında yaşadıklarının hem nedeni hem de sonucudur.
 

•Her birey kendi duyumlarının, düşüncelerinin ve duygularının farkında olma kapasitesine sahiptir.
 

•Her birey kendisinin farkında olabildiği için, seçim yapma kapasitesine de sahiptir ve bu nedenle de kendi davranışından kendisi sorumludur.
 

•Her birey kendini ancak içinde bulunduğu AN’da yaşayabilir. Geçmiş ve gelecek de, yalnızca ŞU AN’da yaşanabilir. Geçmiş ŞU AN’da hatırlanarak, gelecek ise ŞU AN’dan sonra olacaklar tahmin edilerek yine ŞU AN’da yaşanır.



Gestalt yaklaşımı, fenomonolojik ilkeleri temel alan bir  psikoterapi yaklaşımıdır. Fenomonolojik bakışa göre, bir şeyin anlamı, o kişiye ve içinde bulunduğu ana göre değişebilmektedir. Bu yaklaşım gerçekten önemlidir çünkü aynı şeyleri yaşayan iki insan aynı tepkileri vermez. Adler'ın da dediği gibi dünyada yaşayan kaç tane insan varsa o kadar kişilik vardır. Bu yaklaşım nedeniyle Gestalt terapide asla kesin yorum ve genelleme yapılmaz.

Gestalt terapisi, varoluşçu bir bakış açısına sahiptir. Buna göre her insan, her zaman için seçme ve kendisini yeniden yaratma güç ve yeteneğine sahiptir. Bu bakımdam varoluşçu ve birey merkezli terapiye benzer içeriklere sahiptir. Bu yaklaşımların hepsi bireyi esas alır.

Kişinin kendini destekleme gücüne sahip olmasının önemi Perls' in Gestalt duasında çok güzel özetlenmiştir:

"Ben kendi işime bakarım sen de kendi işine bak.

Ben bu dünya ya senin beklentilerini yerine getirmek için gelmedim.

Sen de benim beklentilerimi yerine getirmek için gelmedin.

Sen sensin ve ben benim.

Eğer tesadüf eseri olarak birbirimizi bulursak bu çok güzel olur.

Ama bulamazsak yapacak hiçbir şey yok."  

Özetle Gestalt terapi yaklaşımı, insanı ve çevreyi bir bütün olarak ele alır ve ruh sağlığını, kişi ile çevre arasındaki uyuma göre tanımlar.