11 Şubat 2017 Cumartesi

Matrix: Tavşan Deliği



"Neler yaptığını biliyorum.. Neden uyuyamadığını, neden yalnız yaşadığını ve neden geceler  boyunca sadece bilgisayar başında vakit geçirdiğini..Onu arıyorsun.. Biliyorum çünkü bir  zamanlar ben de onu arıyordum. Ve o beni bulduğunda, benim aslında onu aramadığımı söyledi.  Bir cevap arıyordum ben. Hepimizi harekete geçiren soru bu, Neo. Seni buraya getiren soru bu.  Sorunun ne olduğunu biliyorsun, tıpkı benim gibi."



Şimdiye kadar ki bütün hayatınızın gerçek olmadığını söylesem ne dersiniz? Ya gördüğünüz her şey bir yanılsamaysa. Biz sadece kendi algılarımız içinde görebiliyorsak gerçekliği ne kadar algılayabiliriz?

Neo: Bu gerçek değil mi? (koltuğu göstererek)

Morpheus: Gerçek nedir? Gerçeği nasıl tanımlarsın? Eğer hissedebildiğin, koklayıp, tadıp, görebildiğin şeylerden söz ediyorsan, gerçek, beyne iletilen elektrik sinyallerinin yorumlanmasıdır. 

 Gerçek nedir? Matrix filminin izleyenlerde bıraktığı en büyük etki belki de gerçeğe bakıştaki farklılıktır. Gerçeklik ve Matrix konularını araştırırken sicim kuramı diye bir kurama denk geldim. Bu kurama göre maddeler aslında katı değildir. Biz onların katı olduğu yanılsamasına sahibiz. Açıkçası bu kuram çok karışık o yüzden fazla içine dalmadan geçiyorum.

Hiç gerçek olduğunu düşündüğünüz bir rüya gördünüz mü? Peki bu rüyanın gerçek olmadığından nasıl emin oldunuz? Ya gördüğünüz rüya gerçekten bir kesitse ve şuan aslında bir rüyadaysanız?

Neo: Gözlerim neden acıyor?

Morpheus: Çünkü onları daha önce hiç kullanmadın.

Truman show'u izlediyseniz şimdi kendi hayatınızı da bu filmde olduğu gibi düzenlenmiş bir kurgu gibi hayal etmenizi istiyorum... Sadece sizin için kurgulanmış bir hayat nasıl olurdu? 
Mutlu bir hayat olabilirdi belki ama sahte olduğunu içinizde en derin duygularınızda hissederdiniz. Ama gerçekle yüzleşmeye hazır değilseniz bütün gerçekliği yok sayıp hayatınıza devam ederdiniz.
 Rubin Carter'ın dediği gibi “İnsan için hapishaneden daha kötü olan şey, bir zihin hapishanesidir. İçinde olduğunu bilmez, bu yüzden de kaçma isteği duymazsınız."
 
 Bazen her şeyin anlamsız olduğunu düşündüğüm zamanlar olur. Bu zamanlarda çok fazla şey üzerinde düşünürüm. Bir boşluk hissi oluşur. Burada bahsettiğim durum varoluşsal boşluk olarak geçer. Bir çok insan hayatının bazı zamanlarında bu hislere kapılır çoğu boşver der ve hayatına kaldığı yerden devam eder. İnsan kendi varoluşundan kaçamaz, kendi varoluşunu oluşturması gerekir.
Matrix, Latince de rahim anlamına gelir. Buradaki vurgu gerçekten çok önemlidir çünkü güvenli ve mutlu bir hayat için varoluşundan kaçan insan gibi Matrix'te ki insanlarda güvenli ve mutlu fakat sahte ve kendinden uzak bir yaşam içinde varlığını sürdürürler.

Matrix filminde aynı zamanda seçimler üzerinde de durulur. Mavi ya da kırmızı hapı seçmek bizim elimizdedir. Neo gerçeği seçer ve zor bir hayatla karşı karşıya kalır.
" Alice gibi tavşan deliğinden yuvarlanıp yeni ve tanımadığın bir dünyaya düşmek" bence bu kendini tanımayı çok iyi ifade eden bir cümle. Kendini tanımaya başladığında bambaşka diyarlarda yolculuk yapmaya başlarsın ve kurumuş çöllerini ziyaret edersin. 
Zorlu ve maceralarla dolu bir yolculuk...

Not: İlk defa bir film üzerinden giderek bir yazı yazdım umarım beğenirsiniz.





 





4 yorum:

  1. Yıllar önce izlediğimde pek algılayamadığım ama daha sonra çok önemli olduğunu fark ettiğim bir film :) Teşekkürler yorumun için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı filmleri tam anlayabilmek için 2. defa izlemek gerekiyor. Bence bu da onlardan biri :)

      Sil
  2. Gerçekten harika bir yazı olmuş. Bu benim epey önceden de düşünüp durduğum bir şeydi. Zaten filmi de on beş yaşındayken izlemiştim. İki yıl sonra tekrar izlemiştim. Gerçekten harika bir yapıt.

    Blogunuzu takibe aldım. Bana da beklerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için teşekkürler benzer düşüncelerde insanlarla tanışmak gerçekten guzel bir duygu (: Ben de senin blogunu takibe aldım..

      Sil