Günün
birinde hekimlerin dikkatlerini düşlerin “psikolojisi”nin yanı sıra
“psikopatolojisi”ne de yöneltmek zorunda kalacakları konusunda hiç kuşku
yoktur.
S. Freud
Rüya; uyku esnasında görülen
birtakım olaylara verilen, Arapça “rü’yâ” kökünden “düş görmek” anlamına gelen
bir kelimedir. Rüya olgusu insanların zihnini çok uzun zamandır meşgul eden bir
kavram olmakla birlikte hala gizemini korumaktadır bu yazıda günümüze gelinceye
kadar rüyaların hangi aşamalardan geçtiğini kısaca anlatmaya çalışacağım.
Bilinen hemen tüm medeniyet ve dinlerde rüya ile
ilgili çeşitli bilgilere ulaşmak mümkündür. Rüya sadece tecrübe edilen bir olay
olmaktan ziyade insanların hayatlarına çoğu zaman yön veren bir işleve
sahiptir. Bu işlevi nedeniyle kimi rüyalara kutsallık atfedilmiştir. Kimi
rüyalar, tarihsel olayların yaşanmasında büyük rol oynamıştır. Hemen hemen
çoğumuz Hz. Yusuf hikayesin de ki rüyaya aşinayızdır. Bu rüya dini bir içerik
taşımaktadır. Günümüzde de rüyaya dini bir fenomen olarak bakanlar hala çoktur.
Eski bir geleneğe göre, gündüz
sorular güneşe fırlatılırsa, gece ayın vereceği yanıt dinlenir. Kuzey Amerika
yerlileri rüya duasını kabile geleneği olarak yaparlar ve rüyanın anlamı
netleşene kadar bunu gerçekleştirirler.
Norveç mitolojisinde ise
rüyaların, ölülerin canlılarla iletişimde bulunduğu bir ortam olduğu anlatılır.
Avustralyalı ilkel bir kabilenin,
maddesel dünyanın da aslında bir imajinasyon ortamı olduğunu ifade eden şöyle
bir deyimi vardır: “Bizi rüyasında gören bir rüya var.” Bu deyim bana biraz
Matrix filminde ki gerçekliği hatırlattı.
Neo: Bu gerçek değil mi? (koltuğu
göstererek)
Morpheus: Gerçek nedir? Gerçeği
nasıl tanımlarsın? Eğer hissedebildiğin, koklayıp, tadıp, görebildiğin
şeylerden söz ediyorsan, gerçek, beyne iletilen elektrik sinyallerinin
yorumlanmasıdır.
Rüya yaşantılarına ilişkin ilk bilimsel açıklamalar
uykunun fizyolojik temelleri ile ilişkilendirilerek yapılmıştır. Uykuyu
tanımlayan 5 fizyolojik evre uyku döngüsünü oluşturur. Bu evrelerin ilk dördünde
hızlı göz hareketleri gözlenmez, son evre ise hızlı göz hareketleriyle
karakterizedir. Bu bağlamda uykunun ilk dört evresi n-REM (hızlı göz
hareketleri olmayan), son evre ise REM (hızlı göz hareketleri ) uykusu olarak
sınıflandırılmaktadır. Rüya, uykunun genel ve karakteristik özelliklerinden
biri olup, REM evreleriyle yakından ilişkili bulunan, görsel, işitsel ve
duygusal yaşantılar olarak tanımlanabilir. Bu bulgu sonuçları ilk olarak
rüyanın kökenini bulmaya yaklaştıklarını düşünerek heyecan uyandırmış olsa da
daha sonraki araştırmalar n-REM uykusu sırasında da REM uykusuna oranla daha az
olsa da rüya görüldüğünü ortaya çıkarmıştır.
Son olarak ta psikolojik olarak rüyalara kısaca
bakalım.
Rüyanın bilinçle ve bilinçaltıyla
çok sıkı bir ilişkisi vardır. Psikologlara göre birçok rüya, bilinçaltından
gelen mesajlar doğrultusunda uykuda insanlar tarafından tecrübe edilmektedir.
Bilinçaltında birikmiş olan birçok malzeme, geceleyin uyku sırasında rüyalarda
kendini göstermektedir. Rüyalarda bilinçaltının önemi Freud’a dayanmaktadır.
Freud, “ Yürekte uyuklayan tüm bedensel arzu
ya da itilmişlikler, eğer bir şeyler onları harekete geçirirse, kendilerine
eşlik eden düşüncelerden doğan bir rüyaya neden olur ya da zaten var olan bir
düşe bu düşüncelerin karışmasına yol açarlar.” Hırslı adam, rüyalarında,
kazanmış olduğu ya da kazandığını hayal ettiği ya da kazanmak istediği defne
dalından taçları görür, oysa âşık, rüyalarında tatlı umutlarının nesnesiyle
uğraşmaktadır…
Freud’dan sonra birçok
psikolog/psikiyatrist rüyalar konusuna ilgi göstermişlerdir. Devamı yazımda
Freud, Jung gibi terapistlerin rüyalara bakışı ve örnek rüyalar üzerinden
yorumlamalarına değineceğim bir daha ki yazı da görüşmek üzere…
Psikolojik Danışman
Muhammet KAZANCI
KAYNAKÇA
Güven, E. (2015).Rüyaların Dili: Psikolojide
Rüya Çalışmaları. Türk Psikoloji Yazıları.
18, 15-25.
Evginer, N. (2010).Psikolojik ve Dini Bir Fenomen Olarak Rüya. Yayınlanmış
Yüksek Lisans Tezi. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve
Din Bilimleri Anabilim Dalı. Konya
Hoş geldin tekrar aramıza.Seni yeniden görmek güzel :)
YanıtlaSilKpss bittiği için artık daha sık burdayım tabi yeni bir şey çıkıncaya kadar hayat koşuşturması devam ediyor (:
SilBenim rüyalarım genelde saçmadır. Yada o an sacma geliyodur belki. Aslında ben şuna inanıyorum. Rüyalarımızdakileri biz kısmende olsa yasiyoruz ancak hatırlayamadığımız için rüyalarımız gerçek olmuş hissine kapılamıyoruz 😂
YanıtlaSilBen ablam hamileyken bi bebek görmüstm. Renkli gözlü birseydi. 6 aylik civariydi.Ablama senin cocugun olcak demistim. Ablamınki dogdu esmer kara bisey oldu. Aaa tuttramadim dedim. Aradan 4 yıl gecti. Kizim dogdu. 6 aylık falan oldu. Aynıda benim rüyamdaki bebek :) kizimi görmüsm meğer.
Neyse bu arada izle butonunuz yokmu benmi göremedim?
Öncelikle yorum için teşekkürler:) Yani size göre rüyaların anlamı yaşayacak olduklarımızın yani zamanın geriye doğru bir yansıması. Belki de öyledir kim bilir:)
YanıtlaSilİzle butonunun olduğunu yeni fark ettim biraz önce ekledim. Hatırlatma için teşekkürler (:
Bence ! Öyle tabi gerçkliği olmayadabilir. Olsada zor kanıtlanır. Rica ederim :)
SilDehşet rüya gören birisiyim. Çığlık çığlığa, ağlayarak eşimin uyandırdığı çok olmuştur. Rüya görmek iyidir aslında. Bazen ölen sevdiklerimizi de görünce insanın içi bir hoş oluyor.
YanıtlaSilMerhaba Beyda. Ben genel olarak rüya görmekten zevk alırım. Ama bazen bizi devamlı olarak yıpratan rüyalarda olabiliyor.Seni ağlatarak uyandıran bu rüyalarda seni bitkin düşürüyor olmalı. Biriyle rüyaların hakkında konuşmak istersen bana mesaj atabilirsin. Yorum için teşekkürler:)
Sil