Manipülasyon, insanları kendi bilgileri dışında
veya istemedikleri halde etkileme veya yönlendirme işlemine denilmektedir.
Özellikle kapitalist sistem uzun
zamandır tüketicileri manipüle ederek varlığını sürdürmektedir. Bireyler,
kapitalist düzen içinde, “tüketici” olarak değerlidir. Bireylerin tüketici
olarak varlığı sistemin sürdürülebilirliğinin çarkıdır.
Bunu sağlamak için kapitalist sistem insanları yönlendirerek sürekli
hareket eden mutluluk makinelerine
dönüştürmüştür. Ve ironik olarak devamlı mutlu olmaya çalışan makineler olarak,
daha çok psikolojik bunalımlara sürüklendik. Artık her anımızı mutlu geçirmeye
ya da mutlu geçirdiğimizi insanlara aktarmaya çalışan bir makine olduk.
Zamanımızın çoğunu, anı yaşamak yerine yaşadığımız anların fotoğraflarını
çekerek onu sosyal medya üzerinde sergilemeye ve ardından bağımlı bir şekilde
beğenileri takip etmeye adadık.
Peki bu durumun oluşmasında reklamların nasıl bir etkisi oldu?
Kapitalist sistem insanların ihtiyaç kültüründen arzu kültürüne dönüşümüne
zemin hazırladı. Bunu çok farklı şekillerde yaptılar. Sistemli bir şekilde
bilinçaltımızı yönlendirdiler. Satmak istediğin objeyle popüler ya da çekici
birini yan yana koy ve bir zaman sonra aynı istek nesne içinde oluşsun. Buna
psikoloji de çağrışımsal geçiş adı verilir. Günümüzde satın aldığımız şeyler
sadece bir nesne değildir biz psikolojik olarak o nesne veya hizmete kendimizi
bağlarız. Bu bize geçici ve sahte bir öz güven sağlar. Kendi değerimizi
aldığımız nesneler üzerinden sağlarız. Bu özgüven gerçek olmadığı için sürekli
yeni çıkan sürümlere ilerleriz ve bu sayede kapitalist sistemin sürekliliğini
sağlarız.
Seçim ve seçeneklilik birbiriyle bağlantılı kavramlardır. Seçim yapabilmek
için seçeneklerimiz olması gerekir. Kapitalist sistem bunu da kendi çıkarlarına
uydurmayı başarmıştır. Kendini ifade etmek ve özgür olmak isteyen kişileri
reklamlarla yönlendirerek “giydiğiniz kıyafetler sizin kişiliğinizi yansıtır”
sloganıyla aslında onları tekrar kendi avucuna almıştır. Moda bunu n somut
göstergelerindendir.
Bu konuyu Sigmund Freud’un yeğeni Edward
Bernays’dan bahsetmeden anlatmak eksik olur.
Edward Bernays kimdir?
Edward Bernays (1891-1995), modern propagandanın
öncüsü olarak anılan, kitle psikolojisi ve ikna yöntemlerini kurumlar ve
siyasal organizasyonların ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmış halkla
ilişkiler uzmanı.
Avusturyalı-Amerikan olan Bernays, 1919
senesinde New York’ta ilk tanıtım bürosunu kurmuştur. 1995 yılında öldüğünde
The New York Times gazetesi ve diğer gazetelerde ölüm ilanlarında Halkla
İlişkilerin Babası olarak söz edilmiştir.
Bernays’ın kitle manipülasyonun da ki rolünü anlamak için yaptıklarından
bir örneğe bakalım.
1920’ler de ABD’de kadınların sigara içmesi bir tabuydu. Şirketler sigara
satışını artırabilmek için Bernays’dan yardım istediler. Bernays, Pascalya
Geçidinde sosyeteden kadınlara aynı anda sigara içirdi ve bunu medya yoluyla
yaydı. Sigarayı “Özgürlük Meşaleleri” adı altında halka tekrar sundu. Ve sonuç
gerçekten dikkat çekici, neredeyse bir günde sigara tabusu yıkıldı ve sigara
içen kadınlar toplum tarafından güçlü olarak görülmeye başlandı.
Bu manipülasyonlar günümüzde de halen
tüm hızıyla sürmektedir. Bize düşen farkındalık geliştirmek ve yeri geldiğinde
"dur!" diyebilmek.
KAYNAKÇA
CURTİS, A. (2002) Century of
Self. İngiltere: BBC Belgeselleri
FREUD, S. (2015) Kitle Psikolojisi. Ankara: Say Yayıncılık
ÖZDEMİR, F. REKLAMIN ÖTEKİ YÜZÜ, MANİPÜLASYON
Kapitalizmin bizleri nasıl esir aldığının güzel örnek yazısı olmuş. ellerinize sağlık, sevgiler,
YanıtlaSilYorumun için teşekkürler :)
YanıtlaSilHarika bir belgeseli var bu örneğin de için de geçtiği Adını hatırlamadım ama Freud'un teorisi ile yeğeninin neler yaptığına dair. Sanırım SElf Age gibi bir şeydi.
YanıtlaSilKesinlikle herkes izlemeli..
Evet belgeselin adı Century of self. Yararlandığım kaynaklardan biride o herkes izlemeli bencede :)
SilHep daha iyiye, hep daha yeniye ulaşma çabası.
YanıtlaSilSonuç:Mutsuz bireyler topluluğu, boşa harcanan onca para ve hiç bir zaman tatmin olamama hissi.
En basit şekilde biz sahip oldugumuz nesneler değiliz. Bizi biz yapan yaptığımîz seçimlerdir. Yorum için teşekkürler (:
Sil